DOLAR 32,5579 0.13%
EURO 34,8914 0.64%
ALTIN 2.431,01-0,06
BITCOIN 21738540,78%
İzmir
28°

PARÇALI BULUTLU

üst menü altı

Meğer gerçek başkaymış

ABONE OL
19 Aralık 2020 12:24
0

BEĞENDİM

ABONE OL

1 Aralık günü herhalde Menemen’in tarihine ‘önemli’ işareti ile yazılacak.

Tabii ki 17 Aralık da…

Nedense aralık ayı son yıllarda siyasi yaşamımızda önemli günleri barındırıyor.

Şimdi bir hatırlatma yapayım:

Menemen Belediye Meclisi 1 Aralık 2020 günü, ‘Başkan Vekilini’ seçmek için toplandı.

Dört turda CHP adayı ile AKP adayına eşit oy çıktı.

Sonra kura seçimi yapıldı ve CHP’nin kadın adayı Deniz Karakurt kurayı kazandı ve görevine başladı.

Fakat; önceki gün sahada bulunan Gazeteci arkadaşım Halide Demir Polatlı’dan şu bilgiyi aldım:

Belediye Başkan Vekili olarak seçilen Avukat Deniz Karakurt, AKP tarafından yapılan itirazlar sonucu mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi!

CHP içinde ‘koltuk kavgaları’ nedense çoğu zaman ortaya çıktığı için, birçok sosyal demokrat da yöneticileri suçladı…

Çünkü gerçeği bilen yoktu…

Meğer; seçim ve kur’a partilerin üst yönetimlerinin yani Genel Merkezden katılanların huzurunda yapılmış…

Bununla yetinilmeyip bir de videoya çekilmiş..

Her adım her meclis üyesi, adaylar ve gözlemci olan parti yöneticilerinin gözleri önünde gerçekleşmiş…

Yani benim de belirttiğim gibi ‘cam küre’ herhangi bir usulsüzlük yapılmasına imkan yaratması bir yana, şeffaflık ve dürüstlük içinde yapılmasını belgelemiş…

Çünkü içinde iki top varmış ve bunların içinde de isimler yazılıymış…

Cam küre dakikalarca sallanıp, toplar iyice karışık şekilde döndükten sonra yasaya göre en yaşlı üye içlerinden birini onlarca kişinin önünde göstererek çekmiş…

Zaten Demokrat Gündem’de, Çeşme’nin Sesi’nde de, Yerel Gözcü de yazdım…

Birçok internet sitesinde, gruplarda da yayınlandı…

Yasaları da inceledim, Türkiye Büyük Millet Meclisi iç tüzüğünü de gece boyunca okudum…

Kesinlikle itiraz olacak bir durum yoktu…

Bu neye benziyor;

Tüm deliller, belgeler, gerçek tanıklar, sanığın hatalı olduğunu gösteriyor ama o ‘Acaba?’ diyerek itiraz hakkını bir üst mahkemede kullanıyor…

Dikkat edin bakın;

Neredeyse tüm mahkemelerin sonuçları bir üst mahkemeye, Yargıtay’ın yükünü azaltmak için istinaf mahkemelerine taşınıyor.

Tabii bu da adaletin önüne önemli bir sorun olarak çıkıyor.

Herhalde Adalet Bakanlığı, Borolar ve kıdemli yargıçların da bu konuda tecrübe ve fikirlerinden yararlanarak doğruyu bulacak ve yasalaşması için çaba harcayacaktır.

Hepimiz ne diyoruz:

‘Adalet herkese lazım!’

Ve en önemlisi;

‘Geciken adalet, adalet değildir!’

Ama burada benim anlattıklarım yok…

Siyasiler ve partiler arasında bir hukuk mücadelesi var…

İşte bu gelişmeler ve Mahkemenin verdiği ‘Kura ve seçim geçersiz’ kararından sonra Menemen Cumhuriyet alanında basın toplantıları gerçekleştirildi.

Menemen Belediyesi Başkan Vekili Deniz Karakurt:

‘Hak ve adalet mücadelemiz sonuna kadar devam edecek!’ açıklamasını yaptı.

Hak ve demokrasi mücadelesi çerçevesinde gerçekleştirilen basın açıklamasına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Menemen Belediyesi Başkan Vekili Avukat Deniz Karakurt, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, CHP Menemen İlçe Başkanı Turan Erdoğan, İyi Parti Menemen İlçe Başkanı Yılmaz Karslı, parti temsilcileri ve vatandaşlar katılım gösterdi.

Şunu da ilave edeyim:

CHP İzmir İl Başkanı Av. Deniz Yücel, ‘Şaibeyi kanıtlasınlar Deniz Karakurt şu an istifa eder!’ diye konuştu.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel yaptığı konuşmada, ‘Kuranın şekli ve yöntemi AKP adayı, milletvekilleri, il başkanı ve genel başkan yardımcısı mutabakatıyla belirlendi ve uygulandı. 

Yapılan kura işlemi belediye kanununun 45. maddesi uyarınca her türlü şaibeden uzak yapıldı ve kayıt altına alındı. 

Kuranın şekline, yöntemine sesini çıkarmayan koca koca adamlar şimdi kalktılar itiraz ettiler, mahkeme bu itirazı haklı buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. 

Yapılan bu itirazlar Menemenlilere hakarettir. 

Yapılan itiraz ve mahkemeyi durdurma kararı Menemenlilerde yara açmış, rencide etmiştir. 

Daha önce İstanbul’da yaptılar ve boylarının ölçülerini aldılar. Adaletsizlik yapmaya devam edin, vicdanları sızlatmaya devam edin, kurnazlık yapmaya devam edin, boyunuzun ölçüsünü yine alacaksınız. 

Yapılan kura işlemi yasaya, hukuka, mevzuata uygundur. Mahkemenin verdiği karar yanlıştır, haksızdır, zorlamadır. 

Kuraya şaibe karıştığını ispatlasınlar Deniz Karakurt şu an istifa eder. Ancak böyle bir iddiaları yokken oyunbozanlık yapmaya kalkarlarsa bunun altından kalkamazlar. Biz CHP olarak yasal haklarımızı hukuk çerçevesinde sonuna kadar arayacağız. 

Mahkemenin verdiği hatalı karar karşısında gerekeni yapacağız. Menemen’i korumaya sonuna kadar devam edeceğiz. Ben Deniz Karakurt’un görevine devam edeceğine inanıyorum’ dedi.

Şunu da belirtiyim;

CHP önceki yıllarda olduğu gibi 2019 Yerel Seçimlerini de ‘Demokrat Şehir’ Menemen’de çok büyük bir farkla kazanmıştı.

Bu arada şunu da hatırlatalım:

‘Anayasa’nın ikinci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu yazılıdır. 

Yine Anayasa Mahkemesi’ne göre hukuk devleti, tüm eylem ve işlemlerinde yönetilenlere en güçlü, en kapsamlı hukuksal güvenceyi sağlayan devlettir. 

Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koşuludur. ‘

İlginç bir noktayı da Milletvekili Tacettin Bayır’ın ağzından duyurayım:

‘Bu kura çekilirken hiçbir AKP’li itiraz etmedi. 

Hatta kura için gerekli araç gereci de kendileri getirdiler. 

Kura sonuçlandı. 

Yüzde 50 şansınız vardı. 

Onların adayı da seçilebilirdi. 

Kurada CHP adayı seçildi. 

Nesine itiraz edeceksiniz? 

Hani ahlak, nerede ilke? 

Bir AKP’li seçilene kadar kurayı tekrar mı çekeceksiniz? 

AKP’lilere sadece İstanbul’u hatırlatırım. Seçim geldiğinde çok daha fazla oyla Menemen’i yine CHP’li yaparız!’

Bu açıklamadan önceki yazımda ‘Anında itiraz yoksa geçerliliği olmaz ve kabul edilme ihtimali çok zayıftır. Yenilen pehlivan hiçbir zaman güreşe doymaz!’ demiştim.

TUHAF SORULAR?

Bazı yandaş taraftarları bana zaman zaman sorular sorup, bunları yanıtlamamı istiyorlar:

Örneğin Tunç Soyer’in Seferihisar’daki çiftliği gibi!

Yanıtını şöyle verdim:

Müfettiş raporları ve incelemeleri bir sonuç vermedi…

Yani ortada suç unsuru yok…

Ben Tunç Soyer değil de önceki rekor bir sürede İzmir’i yönetin Aziz Kocaoğlu’nun ağzından bir söyleşimizdeki sözlerini özetleyeyim:

‘Benim ve yakınlarımın her adımı, aldığımız her nefes takip ediliyor. En ufak bir yanlışımız daha biz bir adım atmadan dünyaya duyurulur…

Başkanlık makamında ve birçok yerde ‘böcek’ adı verilen gayri resmi dinleme cihazları var.. Hiçbirine dokunmadık, çünkü bizim vermeyecek bir hesabımız yok… Kuruşu bile İzmir ve İzmir halkı için harcıyoruz…’

Özetin özeti bu…

SORUYORLAR

Bir de sürekli olarak şu soruluyor:

‘Neden bazı kentlerde CHP’de yönetici olanların yaptıkları cinsel suçlardan söz etmiyorsunuz?

CHP’nin bu cinsel suçları görmemesinden, üstünü kapatmasını sürekli konu ediyorlar.

Yazdım tekrarlayayım:

Olaylar duyulur duyulmaz, CHP Genel Merkezi hemen bu kişileri partiden ihraç etti.

Hemen savcılıkları suç duyurusunda bulundu.

Hemen basın toplantısı ile tepkiler ve yapılanlar açıklandı.

Sonuç;

Hiçbir yandaş medyada bir sözcük bile edilmedi, yazılmadı…

Hatta öyle ifadeler yer aldı ki ‘Sanki saklanıyormuş!’ gibi…

Hiçbir hırsızı, namussuzu, ahlaksızı, menfaatçıyı…

Yani aklınıza kim geliyorsa gelsin kesinlikle bunlara karşıyız ve en ağır şekilde cezalandırılmasını kabul etmemiz, tutmamız, desteklememiz olmaz…

Bir de bir bakanın söylediği ‘Bir kereden bir şey olmaz!’ sözünü bilgisayar oyunları ile bir başka partinin yönetici ve sözcüsünün üzerine atanlar, yayınlar var…

Bunları da kabul etmemiz, inanmamız, inandırmamız olabilir mi?

Bakın yakın zamandan söz edeyim:

İzmir’in hemen dibinde bir ilçemiz var…

Kirazı ile ünlü ilçemiz Kemalpaşa’dan söz ediyorum…

Orada bir partinin iki yöneticisi tutuklandı..

Neden?

Biri üvey evladına yaptığı cinsel istismardan…

Diğeri de, halk tarafından özel ad verilen bir erkek (!) arkadaşını bir eğlence ya da alemden sonra öldürmekten…

Ve de bunun daha bugün kendisine göre ‘Erkeklik alameti’ olarak belirttiği değişik silahlarla verdiği boy boy fotoğrafları…

Bu da beni ilgilendirmiyor…

Çünkü o parti ve yandaşlarının benzer o kadar çok olayı var ki, adliyeler dosyaları ile dolu…

Bu kişilerin yaptıkları ahlaksızlıklar bir partiye yüklenir mi?

Ya da bunlar temize çıkarılabilir mi?

Bunlar halkın önüne çıkabilir mi?

Hepsinin ama hepsinin Allah cezasını versin…

Bu tipleri koruyan, ‘Bizden sizden’ diye ayıranları da…

SON SÖZ:

Beni halkımız ilgilendiriyor…

Beni vatanım ilgilendiriyor..

Beni kişiler ilgilendirmiyor…

Suç ve suçlu varsa, bu, benim verdiğim vergilerle maaşlarını alan, görevi suçluyu yakalamak ve bunları yasalara göre cezalandırmak olanlar var..

İş onların…

Kimin elinde belge ya da şüphe varsa bir dilekçe ile gereken yere verirler, yanıtını da öğrenir ya da alırlar…

Yoksa ben iddialara ya da birbirlerini suçlayanlara pirim vermem..

Kulaktan dolma bilgiler, ya da yandaş medyanın ‘Çamur at izi kalsın’ diye bugün başka, yarın başka yazdıkları, kanunsuz bir şekilde temin ettikleri düzmece görüntü ya da sahtekarlıklarla işim olamaz…

Bunları görünce güler geçerim…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP