Evet, dünyanın gerçeği değişimdir. Sosyal ve biyolojik diyalektiğe uyarak her şey değişir. Hiç bir şey sabit kalmaz. Evrenin tek gerçeği ‘sevgi‘ bile değişir.
Değerli okurlar, kıymetli dostlar size Urfa’dan bir Nisan ayı yaşamışlığımı nakledeyim.13 yaşlarımdayım, bir Nisan sabahı. Sokak kapımızın eniğini açıyorum, haşş diye kapıya yaslanmış kar yığını içeri dökülüyor. Eni ancak dört metre sokağımızda ancak bir insan, iki üç köpek ayak izi var. Bekir Emminin tetirbesi de ki yarım metre kar içinde. Daha ne Bekir emmi, ne de Kamil emmi sokağa çıkmamış, belli. Tetirbede ayak izi yok.
Şimdi düşünüyorum da 80’li yıllardan bu yana Urfa’da kar yağışı neredeyse sıfır. Ancak çok soğuk ve kapalı günlerde tek tük düşen tül gibi kar taneleri görenleri eskinin Özlem kuyularına gömüyor. Yaşayanlar mutluluk ve özlem yorganlarını birlikte örtünüyor.
Diğeceğim değişim var. İklimde var, sosyal yaşamda var, siyaseten yaşanıyor. Bak, Bir zamanlar ona ( Abdullah Öcalan) karşı kızgınlık ve öfkesi çuvallara sığmayan Devlet Bey, şimdilerde o zatı mecliste( TCMM) konuşmaya çağırıyor. Samimidir, değildir, altında siyasi hesap vardır, yoktur onu bunu bilmem. Siyasi bir değişimin geçek olduğu vakıa. Evet dostlar her şey her an değişimde; 70 yılık insan kısa ömründe gören gözler bunları görüyor vesselam.
YORUMLAR