Adalet ve Kalkınma Partisi kadın kolları Amerika’dan alıntı bir fotoğraf paylaşmış. Fotoğraf Amerika’da Hakim mertebesine yükselmiş bir müslüman yargıcın eli Kur'an üstünde yemin törenini kayıt altına alıyor.
Doğru, bir göreve, özellikli ve tarafsızlık isteyen bir göreve gelirken inançlarına uygun, onu anımsatan yeminler yapılabilir. Ancak bu yeminin yapılabilmesi özgür, uygar, demokratik zemin ister. Hem de bayağı laik zemin ister. Bu uygar zeminlerde yargıç yargıladığı kişinin inancını sorgulamada oldukça uygar, tarafsıza yakın kararlar verebilir.
Oysa Ortadoğu'da, Arap İslamı uygulanan, laik düşünceyi yetersiz sindirmiş halkın çoğunlukta olduğu ülkelerde kitaba el basma ile yemin etmiş bir yargıcın vereceği bu yargı kararları hep şüphe taşır. Çünkü Arap islamı cihat taşır, cihat insanları doğru yola ve inanışa gönüllü yada gönülsüz davettir. Bu nedenle tarafsızlığı az ihtiva eder.
Arap İslamında kurumsallık vardır. İnanış bireyselliğe indirgenmemiştir. Ülkemizde mobinge varan 'hidayete davet ve ikna odaları' iktidarın rengine ve gücüne göre her iki taraf için de ya artmış ya azalmıştır. Şahsımca bir inanışın kutsal kitabına el basarak yemin etmek yanlıştır.
Yeminler hep ‘Insan', ‘insanlık’ üzerine olmalıdır.
Hiçbir yemin ister Tevrat ister İncil ister Kur'an üzerine olsun tam tarafsızlık yeşertmez. AK Parti kadın dernekleri bu örneği vererek yaşamın pratiğini, örneğin küçük yaşlardaki cinsel tacizlerde bazı yargıçların yavaş ve gevşek davranışlarının üstünü örtemez vesselam.
YORUMLAR