Bütün bu sayısız yorum içinde, biri çıkmış, ki Oscar Wilde’dir.. Demiş ki, “Ahlaksız kitap veya ahlaklı kitap diye bir ayrım olamaz. Kitaplar ya iyi yazılmışlardır, ya da kötü.. Hepsi bu kadar” diyerek her şeyi özetlemiştir.
Söyleyin bakalım. “Orhan Pamuk”un kitapları iyi midir, kötü müdür, ahlaklı mıdır, ahlaksız mıdır?.. Bence sorunu Oscar Wilde Bey’e göre çözmede yarar var. “Kara Kitap” başta olmak üzere, “Kar” romanı hariç olmak üzere, Pamuk’un kitapları edebiyat açısından iyi yazılmış mı, değerli mi, yoksa berbat metinler midir, işte önemli soru budur. İşte bunun için adama “Nobel” veriyorlar. Kar romanı kötü yazılmış siyasal çatıştırmacı bir metin olsa da, Pamuk’un siyasi söylemleri bazen atma birader veya insaf kardeşim türünden tarafsızları bile irkiltecek şekilde demagojik çıkışlar olsa da, edebiyatı bir nakkaş gibi kullanıyor mu bu adam, işte yazar budur, kitap budur! Yaşamını bu işe adamıştır, sevmeseniz de saygı göstermeniz gerekir.
Sorarım size.. “Yorgun Savaşçı” romanını çok eleştirdiler, kitabını toplatırlar, filmini yakarlar. Ama gerçek noktayı yakalayalım. “Kemal Tahir”, yazılabilecek en muhteşem İstiklal Savaşı romanını yazdı mı?.. Edebiyat olarak başarılı mı?.. Attila İlhan gibi bir büyük beyin, ne kadar Kurtuluş Savaşı romanı yazarsa yazsın, Yorgun Savaşçı’nın tırnağı olabilir mi?.. İşte sorun burada noktalanır.
Edebiyat bir sanattır, kitap ise ürünüdür!.. Bu bakımdan “Atatürk”, edebi yazmadığı için, öyle bir derdi de olmadığı için Nutuk’u yazdı diye yazar sayılmaz. “Nazım Hikmet”, rejim muhalifi olsa da, en muhteşem Kurtuluş Savaşı Destanı olan “Kuvayi Milliye Destanı”nı yazdığı için, şairlerin şah babası sayılır!
Siyaset başka, sanat başkadır. Sanatı erişilmez olan Orhan Pamuk’un siyaseti, kafa karıştırabilir, yazarımızın dünyanın egemen güçlerinin çıkarına söylemleri olabilir, Amerikan Üniversiteleri’nde ders verip, New-York’ta yaşayıp, Emperyalizmin işgal ettiği ülkelerin kurban edilmiş gariban halklarının yanında bir saniye bile duruş sergilememesine rağmen, sanatı üzerine konuşurken bu kişisel politik duruşundan sanatını ayırmamız gerekir. Ne yapalım?.. Kitaplarını okuyacağız, alkışlayacağız, bir “Türkiyeli”ye Nobel kazandırdığı için kutlayacağız ama politik konuşmaları karşısında abarttığı anlarda boş ver aslanım deyip, geçip gitmemiz gerekir.
Bir de, babasına olan saygısına bravo çekmemiz lazım.. İletişim’den basılan “Babamın Bavulu” kitabını okudunuz mu?.. Ana sevgisini en güzel Selim İleri yazmıştır, “Annem” diye muhteşem bir kitabı vardır, daha ilk sayfalarından ağlamaya başlarsınız. Baba sevgisini de Orhan Pamuk yazdı, daha doğrusu Stockholm’deki Nobel konuşması olan bu metin, usta bir yazarın mesafeli durduğu babasına olan tarifsiz gizli edebi sevgisini destanlaştırmıştır, bir ağıttır. Ne mutlu ona.. Nobel’i alırken, rahmetli babasını anmış, dünyaya anlatmış. Orhan Pamuk, bu tavrı ile eli sıkılacak bir evrensel yazar katına, kendini katlayarak bir kez daha çıkmıştır. Ermeni, Kürt hezeyanlarına inanmayın canım, olsun bitsin! Egemenlerin, emperyalistlerin, eski sömürgecilerin, kralların, kraliçelerin elinden aldığı ödüller, gerçekte Türkiye’nin kazancıdır. Böyle yorumluyorum..
Bu arada bir haberi de dikkatinize sunalım. Paris merkezli “Sınır Tanımayan Gazeteciler Platformu”, Orhan Pamuk’un da bulunduğu bazı yazarları Sri Lanka’da katıldıkları edebiyat festivali nedeniyle, ülkedeki yazarlar ve gazeteciler üzerindeki baskıyı meşrulaştırmakla suçladı.
Platform, yazarlar ve gazeteciler üzerinde bu denli baskı varken edebiyat festivalinin kutlanmasının ürpertici olarak nitelendirdi. Sri Lanka’da ayrılıkçı Tamiller’e dönük olağanüstü hal uygulaması var, polis rejim aleyhtarı gördüğü yazar ve gazeteciye müthiş baskı ve sansür uyguluyor, son on yıl içinde 17 muhalif yazar ve edebiyatçı öldürüldü. (21 Ocak 2011, Cumhuriyet)
Ehh Orhan Pamuk’un, Irak’taki zulmü görmediği gibi, Sri Lanka’daki zulmü de görmesi şart (!) mı yani?.. Bir gün sonra dediğim çıktı, Orhan Pamuk Sri Lanka’ya gitmekten vazgeçti ama, yaptığı açıklamada Sri Lanka’daki ifade özgürlüğü kısıtlamalarını protesto etmek için değil, Hindistan’ın çok girişli vize kısıtlaması nedeniyle festivale katılmayacağını bildirdi, yazar sevgilisi Kıran Desai ile Jaipur Edebiyat Festivali’ne katıldı, kendine en zor gelenin kitabını kendi ülkesinde yayınlatmak olduğunu söyleyerek taa oralardan yine Türkiye’yi küçük düşürdü ve sevgilisi ile Amerika’ya döndü. Wall Street Journal da internet sitesinde Pamuk’tan “Oldukça yakışıklı ve espirili” diye söz etti.
GENEL
10 saat önceEKONOMİ
11 saat öncePOLİTİKA
11 saat önceEKONOMİ
11 saat önceSPOR
11 saat önceEKONOMİ
11 saat önceDÜNYA
12 saat önce