Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

YARDIMLARINIZ SAHTEKARLARA GİTMESİN

İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle:

‘Telefonda ‘DEPREM YARDIMI’ toplama- dağıtma bahanesi ile para ve hesap bilginizi isteyenlere inanmayın!

Bankacılık şifrenizi hiç kimseyle paylaşmayın!’

Nihayet resmi ağızdan da dolandırıcılığı öğrenmiş olduk.

Hatırlayın:

Daha depremin ilk günü, ‘Sakın ha!’ diyerek para yardımlarını resmi açıklamaların dışında hiçbir yere yatırmayın uyarısını yapmıştım.

Sadece ve sadece AFAD’ın, valiliklerin ve belediyelerin önerilerini ve gösterdikleri hesaplara maddi desteği vermenizi örnekleriyle anlatmıştım.

En basitinden, herkesin bildiği ve güvendiği, bugün kurucu başkanı Haluk Levent’in yardım götürmeye giderken kaza geçirdiği AHBAP’a para desteğin verileceğini belirtmiştim.

Öyle ki, AHBAP İş Bankası ile ve devletin resmi kurumu ve valiliklerle protokol gereği çalıştığını, her kuruşun hesabını da, biri yerli diğeri yabancı şirketler tarafından denetleniyor.

Kuruş kaçmaz!

Ama bir de şimdi karşımıza ‘Ahbab’ çıkıyor…

O da banka hesabı veriyor, ama bir başka banka…

Bilmem fark ettiniz mi, insanlarımızı nasıl kandırıyorlar?

‘Ahbap’ diye farkında varmadan ‘Ahbab’a, yani bazı yasal olmayan, kendilerine, ceplerine çalışanlara para gönderiyorsunuz…

İçimizde ne şeytanlar, ne iblisler var!

*- KAPIYA GELEN YOK!

Şimdi de size Menemen Belediye Başkanlığının resmi açıklamasını vereyim:

AKP’li yönetim ‘Vatandaşlarımızın Dikkatine’ diyerek şu bilgiyi veriyor:

‘Belediyemizin adını kullanarak, gerek telefonla gerek bizzat evlere giderek, belediye adına yardım topladığını söyleyip imza isteyen kişileri ivedilikle emniyet güçlerine bildiriniz.

Belediyemizin böyle bir uygulaması yoktur!

Afet bölgesine yardım ulaştırmak isteyen vatandaşlarımız spor salonu ve belediye yetkililerinin bulundukları yerlerdeki personelimize yardımlarını teslim edebilirler..’

*- SİBER DOLANDIRICILAR

Şimdi bir de yurt dışından bilgi aktarımı yapayım:

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, deprem bölgesine yardım etmek isteyen vatandaşlarına, Uluslararası Kalkınma Dairesi’nin bilgilendirmelerini takip etmeleri çağrısı yaptı.

Elçilik, bağış yapmak isteyen Amerikalıları siber dolandırıcılığa karşı da uyardı

‘’Ne yazık ki, dünyanın dört bir yanındaki siber suçlular, geçmişte doğal afetleri ve diğer trajedileri, hayır amaçlı bağış yapmak isteyen insanları dolandırmak için kullandılar.

ABD vatandaşlarının mali bağışlarını doğrudan tanınmış ve saygın bir kuruluş aracılığıyla yapmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz’’ denildi.

Ben açıklamanın şu satırlarına özellikle dikkat edilmesini ve akıldan çıkarılmamasını ısrarla yeniliyorum.

Açıklamada bilinen ve saygın kuruluşlardan geliyormuş gibi görünen e-posta taleplerinin bile dolandırıcılık amaçlı olabileceği vurgulandı.

Beyaz Saray’dan "Türkiye ve Suriye'deki depremzedelere her türlü yardımı yapmaya hazırız. Sahadaki Türk ekiplere destek vermeyi sürdürüyoruz" açıklaması geldi. Amerikan Futbol Ligi final karşılaşması öncesinde Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler anıldı ve bölgedeki yardım çalışmalarının bağışlarla desteklenmesi çağrısında bulunuldu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da, Amerikalılar'a Türkiye ve Suriye’deki depremlerden etkilenenlere bağışta bulunma çağrısı yaptı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, deprem sonrası Türkiye ile dayanışma mesajı verdi,

Türk halkına destek ve yardımların devam edeceğini kaydetti.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la telefonda görüştü, Türkiye için bundan sonra verilecek destek adımlarını paylaştı.

Almanya’da yaşayan Türklerin deprem bölgesinde evlerini kaybeden akrabalarına geçici olarak vize verilmesi konusunda İçişleri ve Dışişleri bakanları uzlaşıya vardı.

Son birkaç gündür Amerika ve Kanada hava sahasında ne olduğu henüz netleştirilemeyen isimler savaş uçakları tarafından düşürülüyor. Gözler Çin’de…

*- DEPREMDEN ETKİLENEN ÇOCUKLAR

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin temsil faaliyetlerini yürüttüğ ve her çocuğun rahatça erişebileceği merkez birimini 6 yıl önce İzmir Adliyesinde faaliyete geçirmişti.

Merkezimizin yıldönümünü kutlamak ve faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapmak için her yıl 14 Şubat günü merkez birimi önünde basın açıklaması yapılıyor.

 Bu yılki basın açıklamasında özetle şöyle denildi:

‘Ülke genelinde deprem felaketinin olumsuz etkilerinin devam ettiği bu süreçte dayanışma ve işbirliği ile çalışmalarımız devam etmektedir. Deprem afetinin çocuklara ilişkin sonuç verileri açıklıkla kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Çocukların oyun hakkından bahsetmek istediğimiz bir çağda maalesef ki çocukların yaşam hakkından bahsetmek zorunda kalıyoruz.

Çocuk Hakları Sözleşmesi ile kabul edilen; çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için gösterilmesi gereken azami çabanın; öncelikli olarak devletin yükümlülüğünde olduğunu, bu sözleşme ile diğer tüm insan hakları beyannamelerinden farklı olarak çocuğun gelişim hakkının ayrıca düzenlenmiş olduğunu, gelişmesi için uygun ortam ve imkanların sağlanmasının da yaşam hakkı kadar elzem nitelik taşıdığını hatırlatmak isteriz.

Bu süreçten çocukların en az etkiyle çıkmasının önemli olduğunu, haklarının askıya alınmasının söz konusu bile olamayacağını, çocukların risklerden korunması ve hak ihlallerinin önüne geçilmesinin devletin temel yükümlülüğü olduğunu tekrar hatırlatırız.

Deprem bölgesinde bulunan ve Türkiye’nin diğer illerine gitmek zorunda kalan çocukların doğuştan gelen yaşama ve gelişme hakkı, beslenme ve barınma hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, unutulma hakkı, eşitlik hakkı, aile bağlarının korunması ve ailesi ile birlikte yaşama hakkı, oyun oynama hakkı gibi temel hakları ivedilikle sağlanmalıdır.

Tehlikede bulunan özel ihtiyaç sahibi ve refakatsiz çocuklara ilişkin tüm çalışmalar afetin çok dilli ve çok kültürlü bir bölgede gerçekleştiği unutulmadan ve ırk, dil, din ayrımı yapılmaksızın yürütülmelidir.

 *- ÇOCUKLARIMIZ; CANLARIMIZ…

Bu kapsamda çocukların maruz bırakıldığı hak ihlallerinin derhal önüne geçilebilmesi amacıyla, önceden yapılmış olması gereken ancak yapılmadığı anlaşılan eylem planı ve projelerin hazırlanarak derhal çocuğun üstün yararı ilkesi ışığında hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle ifade etmek isteriz ki, deprem felaketinin meydana gelmesi, gerek uluslararası gerek ulusal mevzuat uyarınca devletin vatandaşlarına karşı sorumlu olduğu yükümlülükleri ortadan kaldırmamaktadır. Mağduriyetlerin artmaması ve telafi edilemeyecek boyutlara ulaşmaması için bir an önce gerekli önlemler alınmalı, çocuklara sahip oldukları haklar ivedilikle teslim edilmelidir.

*- HASSAS KONU

Deprem felaketinden zarar gören çocuklara dair kamuoyunda oluşan hassasiyeti dikkate alarak süreç şeffaf yönetilmeli, her türlü veri paylaşımı ve açıklamada çocukların insan haklarını ve üstün yararlarını temel alacak bilimsel bir yaklaşım geliştirilmeli, çocukların takibi açısından devreye alınan iletişim hatlarının kapasitesi arttırılarak, bu hatlar kalıcı hale getirilmeli, ailelerin ve yakınlarının bilgi edinmesini sağlayacak etkin bir sistem kurulmalı, barınma bölgelerinde yetişkinlere yönelik çocuklara dair sorumluluklarını hatırlatacak görseller hazırlanarak görünür kılınmalı, çocukların unutulma haklarını ihlal edecek paylaşımlar başta olmak üzere çocukları nesneleştiren her türlü söz ve eylemden titizlikle kaçınılmalıdır. ‘

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

one × four =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ