Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. İrfan Palalı

9 EYLÜL VE İZMİR MARŞI

Eylül göğü belirdi artık. Masmavi, berrak gökyüzü, temiz, bembeyaz bulutlarla donanmış. Tıpkı tiftiflenmiş,  tüm alana yayılmış hallaç dükkanı gibi. Bugün her gün gibi sabah aynı değil. Bu günün sabahı bu günün farklı bir gün olacağı işaretleri yüklü. Tüm canlılar, sokak köpekleri, bizim hastalıklı Maskot köpek, kargalar, güvercinler, diğer kuşlar daha hızlılar. 

İzmir’in Kurtuluşu. İşgal ordusunun kelimenin tam anlamı ile denize döküldüğü ,mayanın tutup, Mustafa Kemal’in ordulara verdiği hedefin gerçekleştiği, Akdeniz’e ulaştığı günü düşünüyorum… 9 Eylül İzmir'in Kurtuluşu''nun olduğu gün. Mustafa Kemal’in  “Asıl uğraşmak zorunda olduğumuz şey, yüksek kültürde dünya birincisi olmaktır” dediği gün. 

Düşünüyorum da bu güzel günü bulandıran ne kadar kötü şeyler yaşanıyor yurdumda. Bu kadar uğraşlarla, emeklerle, bu kadar emekle ilmik ilmik işlenmiş, inşa edilmiş ülkemin başında ne çok müsibet var. Atatürk’ün kurduğu Diyanet kurumunda, 'Bakın laiklikle başınıza neler geliyor' diyen, Şeyh'ül İslam olmaya çalışan bir fetvacı cahil var. 'Biz Talibanla aynı çizgideyiz' diyen bir baş cahil var. T'aliban özgürlük savaşı veriyor' deyip, CIA dan para alıp, sığ beyinlileri arkasına katan, gazete çıkaran iki ayak üstünde yürüyen canlılar var. Her gün yalan söyleyip, yalanları Sayın Kılıçdaroğlu’na mal eden, onları destekleyen, trene bakanlar var. Varoğlu var. Bunlar demokrasinin karanlık renkleri. İşte böyle.

Moralimi bozmamalıyım diye düşünüyorum. Yandaki okulda uzun zamandır İzmir Marşı çalıyor ve bana 'Üzülme bunlar da geçecek, aydınlık günler yakın gelecekte, korkma' diye sesleniyor. Etrafımdaki çiçek böcek, gül gülistan, nefesimi dolduran, hava içtiğim çay, var olan herşey de çalan İzmir Marşı'nı destekliyor. Evden götürdüğüm bir topan keçi peyniri ile gevreğimi yiyorum. Çay da var.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

two × 2 =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ