İki arkadaş; Fotoğrafçı Zeki Pordoğan ile Gazeteci Adem Dalgalı sohbette, ‘Bilselerdi yapmazlardı…’ dediler.
Konu neydi?
Onlar akşam haberlerinde, çocuğuna; kızan, bağıran, vuran anne ya da anneleri görünce bu sözü anımsamışlar;
‘Bilseler yapmazdı!’
Çünkü uzmanlar şunları söylüyorlardı:
‘Bilselerdi; çocuklarının bedenen kendilerini (annelerini) bırakıp gedemeseler de, ruhen gidebileceklerini belki de bir daha geri dönmeyeceklerini,
Bilselerdi; kırılan eşyaların, dağılan evlerin, kirlenen giysilerin kolayca çaresi bulunabilecekken, kırılan yüreklerin, dağılan ilişkilerin, kirlenen niyetlerin kolay kolay eski haline dönemeyeceğini,
Bilselerdi; bir çocuğu doğurmanın, o çocuğun ‘sahibi’ olmak anlamına gelmediğini ve bir gün bunun acısını yürekten çekeceğimizi,
Bilselerdi; aşağılanan, hırpalanan, ezilen, alay edilen çocukların şahsiyetlerinin, haysiyetlerinin, onurlarının da incineceğini,
Bilselerdi: şiddet gören çocuğun şiddet göstermeyi öğrendiğini ve bu nefretin tohumunun bir ülkeyi bitirebileceğini…’
Evet, ‘Ah bilselerdi!’
İSTEDİĞİNİZ AN GERÇEKLEŞTİRİN!
Nedense birçok şeyi bilmiyoruz…
Hatta bizi yöneten, daha doğrusu seçtiğimiz insanları bile…
İsterseniz kendiniz de test edebilirsiniz!
Örneğin ahbaplarınıza sorun, ‘Kentimizin kaç milletvekili var?’ deyin…
Sonra da; Bunları saymasını isteyin…
İstisnasız herkes sınıfta kalacak…
Belediye Meclisi üyelerini de sorabilirsiniz….
‘Kaçını tanıyorsunuz?’ deyin…
‘Birini bile bilen kaç kişi çıkacak?’ merak ediyorum…
Çünkü halktan kopuklar…
Geçenlerde, ‘Kent Konseyleri ne işe yarar?’ diye sormuş ve bir tane başarıya ya da sonucu ulaşmış projeleri var mı, demiştim…
Bir kişiden yanıt aldım…
Bornova’nın önemli isimlerinden Ahmet Cun, ‘Tamamen haklısın!’ demişti…
Aslında Kent Konseylerini destekleyen ve haberlerini, ‘her şeye rağmen’ vermeye, yayınlamaya çalışan da biziz…
Ama doğruya doğru, eğriye eğri demesini bilmemiz lazım…
Ya da eleştiri hakkını mutlaka kollanıp, önerilerde bulunmalıyız…
***-
GÜNCEL
SON TERCİHİMİZ!
Sizce Bakkal kimdir?
Murat Eştürk’ün ağzından paylaşayım:
Bakkal, ‘ Komisyon almadan mahalledeki kiralık evleri gösteren emlakçıdır.
Mahalle, cadde, sokak, kişi ismi sorulan muhtardır.
Paraya ihtiyacın olduğunda; faizsiz kredi aldığın tek bankadır.
Evinin arabanın anahtarını, pazar çantanı güvenerek verdiğim emanetçidir.
‘Bana bugün bir kargo gelecek benim yerime 100 TL. verir misin?’ diyebileceğin tek kişidir.
Dar gününde parasız kaldığında ihtiyaçlarını karşıladığın markettir.
Yılın 365 günü 17 saat hizmet veren ama yine de yaranamayan esnaftır…
Sonuç: bunlara bu iyiliklere karşı bizim alışverişte nedense son tercihimizdir
YORUMLAR