Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

BİR ZAMANLARIN ÜNLÜSÜ İDİ

GAZETECİLERİN BEYEFENDİSİ İDİ

Tanıdığım en önemli araştırmacı- gazetecilerden Aydınlı Ercan Aydın Dolapçı hafta içinde bir mesaj attı!

Bir zamanların en ünlü gazetelerinden Tercüman’ın Genel Yayın Yönetmenlerinden Taylan Sorgun’u kaybettiğimizi ve onu tanıyıp tanımadığımı sordu.

Aydınlık Gazetesi’nde bir hatıram varsa değerlendirmek istediğini bildirdi.

Taylan Sorgun’u eski tüfeklerin hepsi bilir.

Ben de tanıyanlardanım ama o kadar…

Çünkü selamlaşmanın dışında birlikte çalışmamız olmamıştı…

Özel bir anım yoktu…

Bildiğim ve duyduğum şuydu rahmetli Taylan Sorgun için;

Tarihçi, araştırmacı, sağ görüşlü, doğru dürüst güvenilir bir insan…

Yine belirtildiğine göre;

Türkiye’de ilk gazetecilik okulu mezunu gerçek gazeteci…

Benim anımsadığım;

1960’lı yıllarda İzmir’de özel üniversite kuruldu.

Buca’da mimarlık ve mühendislik fakültesi, Karataş’ta da İzmir Kız Lisesi’ni Güzelyalı’ya doğru geçer geçmez sağ tarafta İzmir Gazetecili Okulu vardı.

Hatta öğretmenlerinin bir bölümü de birlikte çalıştığımız isimlerden oluşuyordu.

Çoğu da İktisadi Ticari İlimler Akademisi mezunu idi.

Sonra bu okullar kapandı ya da kapatıldı.

Belki bir gün bu konuyu daha geniş şekilde anlatırım.

Örneğin 1968 yılı Yılbaşı Balosunu bu okulda meslektaşlarımızla kutlarken meydana gelen ve hastanede biten bir anımı…

Yanlış anlama ve düşünceye meydan vermeden şu kadarını belirteyim:

Spor muhabiri olmama rağmen, ‘Yılbaşı Nöbetçisi’ olarak beni Konak’taki 3 katlı Gazete binasında, en genç ve acemi olduğum için ‘Nöbetçi’ bırakmışlardı.

Gece yarısı saat 01,00’de Milli Piyango çekilişini gazeteye mürettiplerin yardımı ile koymuş, sonra da Gazetecilik Yüksek Okulu’ndaki Baloya gitmiştim.

Şimdi yine konuma döneyim;

 

*-

 

Aslında ‘eski tüfek’ denilenlerin İstanbul kanadını en iyi anlatan, bizim büyüğümüz Orhan Erinç üstadımız var.

Arada geçmişteki önemli olayları kıvrak kalemiyle öyle güzel anlatıyor, hatırlatıyor ki, üzerine bu konuda yok gibi…

Bildiğim kadarıyla Orhan Erinç ağabeyimiz ‘sendikacı’ yani ‘sol görüşlü’, Taylan Sorgun ise ‘sağ’ görüşlü idi…

Ama hiçbir zaman şimdiki yandaş ‘yalakalar’ gibi olmamış, hiçbir zaman iktidarların düdüğünü çalmamışlar, sadece ve sadece gerçekleri yazmış, haberleri okuyucularıyla paylaşmışlar, mesai bitiminde de birlikte olup, ‘Seni bugün nasıl atlattım!’ diyerek şakalaşmışlardır.

Kırgınlık kızgınlık olmamıştır.

Para pul hiç ama hiç önemli değildi…

Hiçbir gazeteci de, bir eli yağda bir eli balda değildi…

Tabii ki her zaman, her yerde, her işte olduğu gibi, bir çuval pirincin arasından çıkan taşlar gibi, fırsatçılar, avantacılar, maddeciler ortaya çıkmıştır.

Bazılarını bilmeyen yoktur!

 

*-

 

Taylan Sorgun’u ‘Babıali’nin son kalemlerinden biri’ olarak niteleyenler var.

Kemalist Aydın, daima İzmirli Gazeteci Yaşar Aksoy gibi ‘Kuvâ-yı Milliyeci’ olarak adlandıranlar var…

İzmirli Gazeteci Okan Yüksel’in belirttiği gibi ‘Namuslu’ gerçek gazetecilerden biriydi…

Yine İzmirli Usta Gazeteci büyüklerimizden Ünal Tümin gibi kibar, beyefendi ve her zaman sıkı ve iyi giyinen, toplumda örnek birisiydi…

Zamanımızda az görülen hasletlerimizi, beyefendiliği, kibarlığı, sakinliği, hoşgörüyü, aklınızdan gelen her türlü güzel hasletleri üzerinde toplayan bir meslek büyüğümüzdü…

Özellikle Ercan Aydın Dolapçı’nın anlattığı gibi;

Başı dik, mücadeleci, başarılı, sevilen sayılan, örneği az bir gazeteci, İstanbul Beyefendisi idi…

Ruh şad olsun…

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

17 − 1 =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ