DOLAR 32,3684 -0.35%
EURO 34,7784 -0.13%
ALTIN 2.403,18-0,79
BITCOIN 1870279-0,40%
İzmir
20°

AZ BULUTLU

üst menü altı

CANIMIZ, YÜREĞİMİZ YANIYOR… KÖMÜR OLDULAR!

ABONE OL
15 Ekim 2022 19:16
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hafta sonuna yine üzüntülü girdik.

İçimiz yanıyor.

Cuma günü saat 18.15'te Bartın'ın Amasra ilçesinde yer alan bir maden ocağında işçilerin çalıştığı sırada patlama meydana geldi.

Bu satırları yazarken, patlama sonrası hayatını kaybedenlerin sayısı 41 olarak açıklandı.

Yaralı olarak kurtarılan 11 kişininse farklı şehirlerdeki hastanelerde tedavisi sürüyor.

Ülkemin başı sağ olsun.

Yaralılara acil şifalar, ölen madenci şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve hepimize başsağlığı diliyorum.

 

 

*- ÖNEMSEMELİYİZ

16 Ekim, ‘Dünya Gıda Günü!’

Uzmanların belirttiği gibi, daha adil, güçlü ve sürdürülebilir bir tarım ve gıda sistemi mümkün.

2022 yılı için, ‘Kimseyi geride bırakma. Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam’ teması benimsendi.

Her yıl farklı bir tema ile gıda güvencesi ve gıdaya erişim sorunları hakkında farkındalık yaratılmaya çalışılıyor.

Dünyanın içinde bulunduğu savaşlar, çatışmalar, göçler, iklim değişikliğinin her geçen gün daha yoğun biçimde hissedilen etkileri, COVID-19 pandemisi, küresel ve ulusal düzeyde farklı farklı boyutlarda yaşanmakta olan ekonomik krizler sonucunda gıdaya erişimde yaşanan sıkıntılar ve eşitsizlikler de arttı.

Geçenlerde yazdım;

Ukrayna’dan sözde fakir ülkelere, Afrika’ya gitmesi planlanan ve açıklanan buğday ve gıda yüklü gemilerin yolları değişti.

Rakamları yazmıştım…

Sonucu da ‘fakirlere değil zenginlere’ diyerek uzmanların ağzından vermiştik.

FAO ve TÜİK rakamları ile Ağustos ayı itibariyle son bir yılda dünyada gıda fiyatları %13,  ülkemizde %94 artış gösterdi.

Gıda üretiminde yer alan kimi temel girdilerde ithalata bağımlı olunması, yaşanmakta olan gıda krizini derinleştiriyor.

En yoksul %20’lik kesim, gelirinin %34’ünü vazgeçilmez ihtiyacı olan gıdaya ayırmak durumunda kalıyor.

 Böylesi büyük bir yüzde, sadece gıda güvencesini değil gıda güvenliğini de olumsuz yönde etkiliyor.

Üzülerek söylüyorum;

Merdivenaltı üretime, sahte veya güvensiz gıdaya yönelen tüketici sayısı her geçen gün artıyor.

Unutmayalım,

Gıda güvencesi ve güvenliğinin sağlanması, ekolojik dengelerin korunması ve tüketicilerin gıdaya adil biçimde ulaşabilmesinin mümkün kılınması bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır.

Bu parçalardan birinde oluşan sorun alanına daha az önem vermek, diğer tüm parçalarda da sorunun derinleşmesine neden olmaktadır.

Şunu da belirteyim:

Yine üzülerek yazıyorum:

Birçoğumuz, bu önemli konuya önem vermiyor.

Umurunda bile değil…

Sorunu kendileri için sorun olarak görmüyorlar, aynen ‘su konusunda’ olduğu gibi…

 

*- BEKLENTİ SONUCU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iştirak şirketleri çalışanlarına cuma akşam saatlerinde 27.000 TL banka promosyonu yattı.

Umarım bu promosyon işi yayılır.

Biliyorsunuz, polis memurları da en az 27’şer milyon promosyon bekliyorlar.

Ya verildi, ya da verilmek üzere…

Son durumu hafta içinde öğreniriz.

Ama bu açıklamaya karşı tepkili olanlar da var.

Örneğin Hatice ismindeki bir vatandaş;

‘Ayıptır yahu bu kadarı da ayıptır artık.

Çalışanların hesabına yatan parayı aleni duyurmak hangi estetik anlayışına sığıyor?

Siyasi hırslarınız uğruna bu kadar küçülmeyin!’ diyor…

Kendini Sir Mike Ehrmantraut  olarak tanıtan bir kişinin yorumu da çok ilginç;

‘Yediniz bitirdiniz belediyeyi. 27000 lira. Vay anam vay.

Gitti halkın paraları…’

Bu İngiliz’in ne demek istediğini çıkaramadım….

Ama içimizde İngilizler olduğunu da bu arada öğrenmiş olduk…

 

*- KENDİNİ ve İŞİNİ BEĞEN

Psikiyatristlerin işleri son günlerde gerçekten zor, kolay değil..

Çünkü kendine hakaret edenler çoğaldı…

Kendini beğenmeyenler mi ararsınız?

Ya da;

Kendine sözlerle eziyet edenler mi?

Kimi ayağını, kimi yüzünü, kimi de beynini beğenmiyor…

Herhangi bir olumsuzlukta ise o uzvuna, daha doğrusu kendisine kötü davranıyor…

Ağzından hoş olmayan sözler çıkıyor…

Psikiyatristler:

‘Korkulardan kurtulun, kendinize hakaret etmeyin!’ diyorlar…

Burada bireye büyük iş düşüyor…

Örneğin bacaklarınızı mı beğenmiyor, ‘Çarpık’ falan mı diyorsunuz…

Hemen bu sözü ve bacağınıza yani kendinize yaptığınız hakareti kabul etmeyeceksiniz…

‘Ben gayet sağlıklıyım!’ dedikten sonra beğendiğiniz bir yönünüzü ya da bir uzvunuzu söyleyeceksiniz,

‘Benim gözlerim çok güzel’ gibi…

Ya da ‘Saçlarım sırma gibi!’ diyecek bu sorunu kendiniz çözeceksiniz…

Her insanın mutlaka güzel bir yanı vardır, bakışı, duruşu, beyni, düşüncesi gibi…

Beyninize de talimat verin,

Eski ve kötü defterleri açmasın…

Korkunç ve üzüntülü günlerin yerini mutlu, keyifli, huzurlu gelecek günler alsın…

Korkunç ya da üzücü günler, yaptıklarınız, yaşadıklarınızı ne yapacaksınız?

Söyleyeyim:

Gömeceksiniz!.

Bir zamanlar bir reklam vardı;

‘Atın… Atın..’ diye başlıyor ve sıralıyordu;

‘Eski eşyalarınızı atın,

Eski çamaşırlarınızı atın!’ diye…

Tabii bu tüketimi içeriyor…

Benim belirttiğim ise iç dünyanızla ilgili…

Hava gibi bedava…

 

*-KIŞKIRTICI SÖZLER EDİYORDU

Fransa İçişleri Bakanlığı Obernai camisinde görev yapan Ebu Zekariya adlı imamın ‘şeriat yanlısı propagandanın yanısıra Yahudiler, eşcinseller ve kadınlara karşı ayrımcı söylemleri, cumhuriyet değerlerine karşı kışkırtıcı sözlerini’ gerekçe göstererek Obernai Camisi'ni 6 ay süreyle kapattı.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP