Davutoğlu,”Millet İttifakı'nı oluşturan tüm parti başkanlarının imza yetkisi olacak” demiş. Bu sözde ne varki herkes kızgın, reaktif konuşuyor; vay efendim kendi gücü neymiş ki imza yetkisi istiyormuş diyor. Oysa tabanı ne olursa olsun o da bir parti.
Tabi ki ‘demokrasiye geçiş seçimi‘ kazanılınca onun da geçiş döneminde söz sahibi olması doğal. Doğal olarak seçim sonrasında ona da aldığı oy oranında söz hakkı verilmeli. Ama o da hakkının üstünde bir pay isteme şımarıklığını göstermeyecek, akıllı davranacak herhal. O, o zaman düşünülecek bir argüman. Şimdi değil. Şimdi, önce seçimi kazanma şansı yaratılmalı. Değil mi ya?
Başta dedim ya, diktatörlük kolay, demokrasi zor zenaattır diye.
Katlanmak gerek.
Onun da, yani Davutoğlu’nun da gönlünden Başbakanlık niye geçmeyek ki?
Ben Altılı Masa'da bu tür çıkışların masayı sarsmaması gerektiğini ve de sarsacağını düşünmüyorum. Ali Babacan’ı da Cumhurbaşkanlığına yakıştırıyorum ama erken buluyorum. Onun bu isteğini de demokratik buluyorum. İşte, bence ülkemin, halkımın çıkmazı bu. Demokrasi ile diktatörlüğü karıştırmak. Değerli okurlarım, katlanacağız, katlanmayı öğreneceğiz.
Demokrasi zor sanat. Maalesef ki aydınından, az aydınına, halkım da bu düşünceye pek alışık değil. Eh ne de olsa kulluktan vatandaşlığa geçeli hem çok olmamış, hem de Ortadoğu halklarının etkisinde.
Dedim ya demokrasi zor zenaattır.
YORUMLAR