“İstanbul Kanal Projesi'ni donduracağım.”
Evet, bu söz benim değil, sayın Altılı Masa’nın Başkan adayının sözü ve projesi olmalıdır.
Sabah sapsarı bir gökyüzü, yakın kasırga, fırtına, turuncu alarm uyarıları ile Bodrum’da endişe içinde uyandım. Yüzümü yıkamadan Düzce Depremi gerçeği beni soğuk su çarpmasından daha hızlı ayıltmıştı.
Evet 6 şiddetli deprem şimdilik maddi hasar dışında kötü bir şey göstermese de maddi hasarı çok büyük görünüyor. Aklıma hemen olası İstanbul depremi geliyor, felaketin boyutu düşünce düzeyinde bile dehşet. Oysa aklıma 'Kanal İstanbul Projesi'ne yatırılacak 60 milyar dolar parayı İstanbul’da kentsel dönüşüm projesine çevirsek daha insan odaklı bir proje olmaz mı?' geliyor. Para bollaşınca 'İstanbul Kanal projesi yine harekete geçirilebilir' diyorum. Bunu benim söylememin bir esame-i harbiyesi olmaz, ama “Altılı Masa” başkan adayının projesi olarak sunulsa çok insan odaklı bir proje olmaz mı? 30 yıl sıfır faiz vadeli depreme dayanıklı kent yenilenmesi bir nebze olsun vahşi kapitalizm etkisini yumuşatmaz mı? İnsanlar ferahlamaz mı? Sosyal, uygar devlet olmaya bir adım yaklaşılmaz mı?
Tüm okurlarıma sevgiler.
YORUMLAR