Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar AKSOY

EDEBİYATIN POLİTİK GÜCÜ

Perulu yazar Mario Vargas Llosa, 2010 Nobel Edebiyat Ödülü töreni öncesinde yaptığı konuşmada “okumayı ve edebi­yatı” övdü.. Edebiyatın okurları dönüştürücü gücüne ağırlık verirken, roman ve öykü okumanın insanları dün­yanın ve ya­şamın var olan koşullarıyla yetinmemeye, siya­setten cinsel­liğe kadar pek çok alanda egemen ideolojilere karşı çıkmaya ve politik eyleme yönelttiğini vurguladı. No­bel Edebiyat Ödülü (2010) sahibi Vargas şunları vurguladı:

“Edebiyat olmasaydı, özgürlüğün yaşamı yaşanılır kıl­madaki öneminin, özgürlüğün bir zorba, bir ideoloji ya da bir dinin ayakları altında çiğnenmesinin yaşamı nasıl ce­henneme çevirdiğinin farkında olmazdık. Edebiyatın her türlü baskıya karşı gözümüzü açtığından kuşku duyanlar, yurttaşların dav­ranışlarını beşikten mezara kadar denetim altında tutmaya kararlı tüm rejimlerin edebiyattan niçin bu kadar korktukla­rını, onu bastırmak için neden sansür sis­temleri kurduklarını, neden gözlerini bağımsız yazarların üstünden ayırmadıklarını sorsunlar kendilerine.”

Usta yazar aynı ödül konuşmasında, nitelikli edebiya­tın farklı halklar arasında köprüler kurduğunu, insanları ayıran diller, inançlar, adetler ve önyargılara karşın birleş­memizi sağladığını belirttikten sonra en önemli cümlelerini şöyle sı­raladı:

“Büyük beyaz balina Kaptan Ahad’ı sulara gömdü-ğünde, Tokyo, Lima ya da Timbuktu’daki okurların yüre­ğine aynı korku düşer. Emma Bovary arseniği içtiğinde, Anna Karenina kendini trenin altına attığında, Julien Sorel idam sehpasının basamaklarını tırmandığında, Buda, Konfüçyüs, İsa ya da Al­lah’a inanan ya da agnostik olan tüm okurların bedeninde aynı ürperti dolaşır. Edebiyat de­nen şey, cehalet, ideolojiler, dinler, diller ve ahmaklığın ka­dınlarla erkekler arasına diktiği sınırları gölgede bırakır..

Konuşmasında bağnazlığın barbarlığına ve kitle imha si­lahları tehlikesine de değinen Vargas Llosa, günümüzde, in­sanları öldürerek cennete gideceklerine, masumların ka­nının adeletsizlikleri düzelteceğine inanan bağnazların öne çıktığını söyledi. Bağnazlığın kışkırttığı yeni barbarlık bi­çimlerinin ge­liştiğini belirtti. Kitle imha silahlarının hızla çoğalması kar­şısında, dünyayı kurtarmaya kalkışacak bir avuç çılgının bir gün nükleer bir kıyamete yol açabileceği gerçeğini hafife ala­mayacağımızı belirtti.

Bağnazların caniliğine karşı çıkarak, hayal etme ve ha­yallerimizi gerçek kılma hakkımızı savunmamız gerektiğini öne süren Perulu yazar, “Hayal etmeye, okumaya ve yaz­maya devam etmeliyiz. Ölümlü olmamızın ağırlığını hafif­letmenin, zamanın aşındırmasını alt etmenin ve olanaksızı olası kılma­nın bugüne kadar bulduğumuz en etkili yolu budur, edebi­yattır!..”

Mario Vargas Llosa, edebiyatın evrensel ve kozmik gü­cünü inanılmaz derinlikli cümlelerle, ödülünü elinden al­dığı İsveç Kralı 16.Gustaf’ın, salonu dolduran aristokratla­rın ve egemenlerin yüzüne karşı söyledi. En çarpıcı cümle­lerini alt alta yazalım. Üzerinde önemle düşünelim.

* Okuduğumuz bütün o iyi kitaplar olmasaydı, şimdikinden daha uzlaşmacı, daha itaatkar olurduk, eleştirel ruhun esamesi okunmazdı..

* Edebiyat denen şey, cehalet, ideolojiler, dinler, diller ve ah­maklığın kadınlarla erkekler arasına diktiği sınırları gölgede bıra­kır..

* Bağnazlığın caniliğine karşı çıkarak, hayal etme ve hayal­leri­mizi gerçek kılma hakkımızı savunmalıyız..

Yaşar AKSOY

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

nineteen − fourteen =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER