DOLAR 32,2046 0%
EURO 35,0116 0%
ALTIN 2.512,440,48
BITCOIN 21952702,25%
İzmir
30°

AZ BULUTLU

üst menü altı

EDEBİYATIN POLİTİK GÜCÜ

ABONE OL
26 Nisan 2021 12:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Perulu yazar Mario Vargas Llosa, 2010 Nobel Edebiyat Ödülü töreni öncesinde yaptığı konuşmada “okumayı ve edebi­yatı” övdü.. Edebiyatın okurları dönüştürücü gücüne ağırlık verirken, roman ve öykü okumanın insanları dün­yanın ve ya­şamın var olan koşullarıyla yetinmemeye, siya­setten cinsel­liğe kadar pek çok alanda egemen ideolojilere karşı çıkmaya ve politik eyleme yönelttiğini vurguladı. No­bel Edebiyat Ödülü (2010) sahibi Vargas şunları vurguladı:

“Edebiyat olmasaydı, özgürlüğün yaşamı yaşanılır kıl­madaki öneminin, özgürlüğün bir zorba, bir ideoloji ya da bir dinin ayakları altında çiğnenmesinin yaşamı nasıl ce­henneme çevirdiğinin farkında olmazdık. Edebiyatın her türlü baskıya karşı gözümüzü açtığından kuşku duyanlar, yurttaşların dav­ranışlarını beşikten mezara kadar denetim altında tutmaya kararlı tüm rejimlerin edebiyattan niçin bu kadar korktukla­rını, onu bastırmak için neden sansür sis­temleri kurduklarını, neden gözlerini bağımsız yazarların üstünden ayırmadıklarını sorsunlar kendilerine.”

Usta yazar aynı ödül konuşmasında, nitelikli edebiya­tın farklı halklar arasında köprüler kurduğunu, insanları ayıran diller, inançlar, adetler ve önyargılara karşın birleş­memizi sağladığını belirttikten sonra en önemli cümlelerini şöyle sı­raladı:

“Büyük beyaz balina Kaptan Ahad’ı sulara gömdü-ğünde, Tokyo, Lima ya da Timbuktu’daki okurların yüre­ğine aynı korku düşer. Emma Bovary arseniği içtiğinde, Anna Karenina kendini trenin altına attığında, Julien Sorel idam sehpasının basamaklarını tırmandığında, Buda, Konfüçyüs, İsa ya da Al­lah’a inanan ya da agnostik olan tüm okurların bedeninde aynı ürperti dolaşır. Edebiyat de­nen şey, cehalet, ideolojiler, dinler, diller ve ahmaklığın ka­dınlarla erkekler arasına diktiği sınırları gölgede bırakır..

Konuşmasında bağnazlığın barbarlığına ve kitle imha si­lahları tehlikesine de değinen Vargas Llosa, günümüzde, in­sanları öldürerek cennete gideceklerine, masumların ka­nının adeletsizlikleri düzelteceğine inanan bağnazların öne çıktığını söyledi. Bağnazlığın kışkırttığı yeni barbarlık bi­çimlerinin ge­liştiğini belirtti. Kitle imha silahlarının hızla çoğalması kar­şısında, dünyayı kurtarmaya kalkışacak bir avuç çılgının bir gün nükleer bir kıyamete yol açabileceği gerçeğini hafife ala­mayacağımızı belirtti.

Bağnazların caniliğine karşı çıkarak, hayal etme ve ha­yallerimizi gerçek kılma hakkımızı savunmamız gerektiğini öne süren Perulu yazar, “Hayal etmeye, okumaya ve yaz­maya devam etmeliyiz. Ölümlü olmamızın ağırlığını hafif­letmenin, zamanın aşındırmasını alt etmenin ve olanaksızı olası kılma­nın bugüne kadar bulduğumuz en etkili yolu budur, edebi­yattır!..”

Mario Vargas Llosa, edebiyatın evrensel ve kozmik gü­cünü inanılmaz derinlikli cümlelerle, ödülünü elinden al­dığı İsveç Kralı 16.Gustaf’ın, salonu dolduran aristokratla­rın ve egemenlerin yüzüne karşı söyledi. En çarpıcı cümle­lerini alt alta yazalım. Üzerinde önemle düşünelim.

* Okuduğumuz bütün o iyi kitaplar olmasaydı, şimdikinden daha uzlaşmacı, daha itaatkar olurduk, eleştirel ruhun esamesi okunmazdı..

* Edebiyat denen şey, cehalet, ideolojiler, dinler, diller ve ah­maklığın kadınlarla erkekler arasına diktiği sınırları gölgede bıra­kır..

* Bağnazlığın caniliğine karşı çıkarak, hayal etme ve hayal­leri­mizi gerçek kılma hakkımızı savunmalıyız..

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP