DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 20722581,07%
İzmir
22°

AZ BULUTLU

üst menü altı

HAYDİ HEP BERABER GELECEĞİMİZE DOĞRU

ABONE OL
7 Mayıs 2023 16:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yurdanur Salkın’ın ‘Bu yazı çok paylaşılıyor. Bu olay doğruysa vay bize vay!.. Sinirimden bayılacağım!’ deyişine katılıyorum.

Lafı uzatmadan, bir noktada merakta bırakmadan Ali Yön imzalı yazıyı, ‘Delice ağacını’ paylaşayım.

Sanıyorum bu konuda en iyi bilgiye sahip olan, genç yaşta Ayvalık’ta belediye başkanlığı yapan Ali Güreli ile yine kendisi gibi ‘zeytinci’ olanlardan Mustafa Alat bilir.

Yemek konusu olsa idi ‘Nadide Hanım’ derdim.

*- DELİCE AĞACI

Biz Bornovalılar (İzmirliler) ‘Delice Ağacını’ biliriz.

İşte bu konuda bir dostumuz şöyle diyor:

‘Hep merak eder dururum.

Edirne ilçelerinde, sahil boyunda, Saros Körfezi’nde ‘Neden zeytinlikler yok?’ diye.

Her yer çam ağacı!

‘İlaç için bile!’ bir zeytin ağacı yok!

Hemen komşu ülke Yunanistan’da Enez ilçesi bitimi olan yerleşim bölgelerinde başlayan zeytinlikleri neredeyse Selanik’e kadar görebilirsiniz.

*- BİZDE NEDEN YOK!

Peki Edirne’ye komşu olan Çanakkale ve Yunanistan’da olan zeytinlikler neden bizim bu bölgemizde yok?

‘1951-1952 yıllarında İspanya Hükümeti, Türkiye’den çok yüksek miktarda odun kömürü satın almak istiyor.

O güne kadar İspanya’ya yapılan ihracat kalemleri arasında yer almayan bu talebin bir de özel şartı vardı:

Kömürler İskenderun’dan Saroz Körfezi’ne kadar Akdeniz ve Ege sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen ‘delice’ ağacından elde edilmesi isteniyordu!

İstek dönemin Hükümeti tarafından yüksek getirisinden sevinçle karşılanıyor, ülkemizde bol miktarda bulunan delice kömürü ihraç edilmeye başlanıyordu.

Görgü tanıklarının anlattıklarına göre, limanların üzeri gemi yüklemeleri sebebiyle kara bir bulut ile kaplanıyor göz gözü görmüyordu!

*- ÖNEMLİ NOKTA!

O yıllarda Ankara’da görev yapan ABD Ticaret Ataşesi, dönemin Dışişleri Bakanı’na ihraç edilen kömürün İspanya tarafından nasıl değerlendirildiği ya da nerelerde kullanıldığını araştırıp araştırmadıklarını soruyor.

Aldığı cevap, getirisinin önemli olduğu, nerede kullanıldığının Türkiye’yi ilgilendirmediği şeklinde oluyor.

Bunun üzerine ataşe konuyu kendisi araştırıyor ve otoyollarda dolgu malzemesi olarak kullanıldığı bilgisine ulaşıyor.

Bununla yetinmeyip ABD’de tanıdığı mühendislerden bilgi alıyor ve otoyolda kömür dolgunun bir yararı olmadığını öğreniyor.

Öğrendiklerini Bakan’a iletiyor.

Türkiye’nin rahatsız olmadığını, gelirden dolayı memnun olduklarını söylüyor, konu kapanıyor…

*- İNCE NOKTA

Özetle;

Delice ağacının zeytin aşılamak için en uygun ağaç olduğunu bilenler Türkiye’ye oyun oynamışlardı.

Sonuç olarak İspanya dünyanın en büyük zeytinyağı ihracatçısıdır ve ne tesadüf ki aynı yıllarda Türkiye margarinle tanışmıştır…

Şunu da söyleyeyim:

Aşılanmamış zeytin ağacına ‘delice’ denir.

Şunu da ilave edeyim:

İspanya zaman zaman, hatta her zaman bizden İtalya gibi toptan zeytinyağı alıyor.

Bunları şişeliyor ve iki misli fiyata dünyaya pazarlıyor.

Hatta ve hatta son yıllarda küçük şişelerde büyük fiyatlarla ‘ilaç’ olarak özellikle Amerika’daki eczanelerde satılıyor.

*- BAKIN ŞU DOSTLARA!

Marshall yardımlarıyla Ege ve Akdeniz bölgemizdeki milyonlarca zeytin ağacımız kökünden sökülerek gemilerle Avrupa'ya götürüldü.

ABD bize bu ağaçların yerine milyonlarca kavak ve çam(çıra) fidanı verdi.

Kavak ağacı memlekette alerjik hastalıklar başlattı.

Çam ağacı ise bildiğimiz yağlı çıra idi. Dağlarımıza ovalarımıza her yere diktik.

Oksijenden başka hiç bir işe yaramayan bu ağaç, ülkemizin dağına bayırına dikilen saatli bomba oldular.

Bu ağaçlar yandığı zaman kozalakları patlayarak yanar halde 200 metre uzağa fırlamakta oradaki çam ağaçlarını da tutuşturmaktadır.

*- İNCELEMELİ

Yine iddiaya göre;

‘ABD’liler bizim ormanlarımızı çam (ÇIRA) ağaçlarıyla dolduruyor, bir kibrit çakmasıyla 100 savaş uçağının verdiği zararı veriyorlar!’

Öneriye göre:

‘Devletimiz, bu çam ağaçlarının yerine zeytin, ceviz, badem, incir, sakız ağacı dikse hem bu ağaçlar kolay kolay yanmaz hem de köylümüze bir gelir olur!’, deniliyor.

Yazara göre;

‘Üç-beş kuruş kazanacağız!’ diye araştırmadan kestiğimiz delice ağaçları sayesinde margarin ile tanıştık.

Oysa bu bölgemizde toprağa ne eksek Allah bize fazlasıyla veriyordu. Hatalar yapılmasa yerli tohumdan ithal tohuma, delice ağacından çam’a, Zeytinyağdan margarine geçer miydik, hiç?

Bu arada ben de bir bilgimi paylaşayım:

Bu konu zaman zaman, özellikle son yıllardaki orman yangınları sırasında gündeme geldi.

Bazı ormancılarımız ya da uzmanlarımız bunun imkanı olmadığını ve yanmış bir düşünce olduğunu da savundular.

Bu konu çalıştaylarda ya da sempozyumlarda doğrudan devlet yöneticileri tarafından ele alınmalı ve dünya gerçeği neyse resmen açıklanmalıdır.

İş ve gelişmeler oluruna bırakılmamalıdır.

*- İLK DEFA DUYDUM

Bir araştırmacımız de şöyle diyor:

‘Yaptığım araştırmada Samsun'umuzun Kadıköy mahallesi 1950 yıllarına kadar asırlık zeytinlik ağaçlarıyla ile dolu olduğu hatta, 2.Abdülhamit Han tarafından 1902 yılında Samsun’a yaptırılan Canik Hamidiye Hastanesi’nin bahçesindeki asırlık 2 zeytin ağacı, eskiden ‘zeytin diyarı’ olarak alınan Samsun’un son temsilcileri olarak dimdik ayakta durduğu yazılıdır..

Ve Samsun Zeytini/zeytinyağı diye adından söz edildiği kayıtlarda mevcuttur.

Bildiğim, bazı Karadeniz kentlerinde sıradan yağ veya tağşiş (karışık) yağlar ‘Zeytinyağı’ diye satılıyordu.

Bir ara bununla mücadele başlatılmıştı gerçek zeytinyağcılar tarafından ama sonucunu bilmiyorum.

Yani hile birçok yerde bir şekilde karşımıza çıkıyor ve tüketici aldatılıyor.

Haksız kazanç sağlayanlar her yerde her koşulda önümüze çıkıyor.

 

*- ZEYTİNYAĞI YİYEMEM AMAN!

 

1950 sonrası MARSHHAL yardımı ile dönemin Hükümeti sayesinde,

‘Zeytinyağı yiyemem aman

Basma da fistan giymem aman’ Türkülerini derlettirip Naylon ve Margarin tüketimi ile Kavak ve Çam dönemine evrildiğimiz iddiasını biliyoruz..

Hala evlerimizin, sitelerimizin bahçesine çam dikmiyor muyuz?

Artık buna bir son verip zeytin ağacı dikip en azından kilosu 100 lira civarında olan kendi zeytinimizi yapmanın zamanı gelmedi mi?

Hem zeytin yapmak öyle zor da değil…

Bornovalı Gülten- Mehmet Gülperçin çifti Bayram öncesinde ziyaretimize geldiklerinde hediye olarak zeytin getirdiler. Bahçelerine ekmişler ve bu yıl aldıkları ürünün bir kısmını da Özdere’de yağhaneye vermişler. Hem bir yıllık zeytin ve zeytinyağı ihtiyaçlarını karşılamışlar.

*- BİLGE KEYKUBAT İLE…

6 Mayıs 2023 Cumartesi günü saat 15:00-17:00 arasında Karşıyaka Bostanlı’da bulunan Cordelion Mutfak Sanatları Merkezinde ki söyleşide Kültürel mirasımız zeytinyağının Türk mutfağı ve gastronomideki önemi konuşuldu.

Hemen söyleşi sonrasında da zeytinyağı tadım eğitimi yapıldı. Konuşmacı ve zeytinyağı tadım eğitmeni Bilge Keykubat ile program devam etti.

Konu başlıkları şunlardı:

En iyi zeytinyağı hangisidir?, İyi zeytinyağı nasıl anlaşılır?, Zeytinyağını nasıl saklayalım?, Zeytinyağını ne kadar süre ile saklayalım?, Zeytinyağının tadını etkileyen faktörler nelerdir?, Zeytinyağı tadımı nasıl yapılır?, Soğuk sıkım ne demek?, Erken hasat ne demek?, Taş baskı ne demek?, Filtre edilmiş zeytinyağı mı filtre yapılmamış zeytinyağı mı alalım?, Zeytinyağında asitlik nedir?, Kızartmalarda zeytinyağı kullanabilir miyiz?

Bu arada belirteyim:

Araştırmacı, uzman, eğitmen, tarım yazarı Bilge Keykubat yönetiminde her ay idealistler tarafından kaleme alınan yazılarla değerlendirilmiş dergiyi internetten karşılıksız okuyabilir, gerçek ve doğru bilgileri öğrenmiş olursunuz.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP