Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

KALİTE ve UMUT DOLU SOHBET!

Demokrat Gündem’in kurucusu, yayın yönetmeni Halide Demir Polatlı geçen hafta başında, ‘Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’i ekip olarak ziyaret edeceğiz’ dedi. Sonra ilave etti; ‘Neredesin?’ diye…

Sık seyahat ettiğimi ve çoğu zaman İzmir dışında olduğumu bildiği için, verdiği tarihte yine uzaklarda olduğumu anlattım, üzüntümü bildirerek, selamlarımı iletmesi için vekil tayin ettim.

Tunç Soyer’i Seferihisar Belediye Başkanlığı sırasında sık ziyaret etmiş, hatta bir keresinde ‘ekip’ olarak akşam yemeğinde bir olmuştuk.
İzmir’e ve insanlara hizmette sınır yok…

Heyecanla, yaşamının 22 yılını mesleğimize, yani gazeteciliğe ve haberciliğe veren Sevgili Halide’nin ‘Sağlam ekibimizi kurduk’ deyişini ve mutluluğunu unutamıyorum.

Tunç Soyer’i de ben ve adaşım kıdemli usta Araştırmacı- Gazeteci- Yazar Yaşar Aksoy dışında, Haber Merkezi editörü Barış Korba, Aykut Polatlı, genç ve dinamik Muhabir Melisa Gönen, stajyer Muhabir Zeynep Darılmaz; yazarlar Özgün Utku, Prof. İrfan Palalı ve Avukat Murat Fatih Ülkü ile birlikte ziyaret ettiler.
Doğru, Dürüst, Duyarlı, Dost ve Demokrat, ‘Demokrat Gündem’ Gazetesi’nin bu ziyaretini merakla, heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyordum.

Halide, ziyareti anlatımını ‘Sabırla okuduğunuz’ için diye sevgili okuyucularına teşekkür etmiş…

Belirttiğim gibi bende ‘okuyucu sabrı’ yok…

İyi bir takipçi olan Tunç Soyer’in de bildiğini sandığım 'Demokrat Gündem Gazetesi’nin’ (www.demokratgundem.com) iki yıl önce Aralık ayındaki kuruluş günlerini hatırlıyorum.

Birçok basın kuruluşu, gazete kepenk indiriyordu. Birçok meslektaşımız işsiz kalmıştı… Hiç ama hiç kimse, hiçbir girişimci kaos ortamında ortaya çıkmıyor, yatırım yapmıyordu. Ve ‘Cesur Yürek’ olarak Halide kendini ortaya, ateşe atmıştı…

Tüm birikimlerini ‘Demokrat Gündem’e yatırdı… Bazıları gibi, dolar, altın, hisse senedi almadı, Borsa’ya girmedi… Yalnız kendinin değil, küçük evladının, ailesinin geçmişini de ‘gözünü kırpmadan’ idealleri ve çok sevdiği, aşkla yaptığı mesleği için tehlikeye attı.

""

*- İŞTE MUTLULUK!

Özetle; ‘Bir kişiye, bir meslektaşıma bile iş verebilsem, ne mutlu bana!’ dediği günü unutmuyorum…

Bence mantık ile değil ‘yüreği’ ile ‘sevgi’ ile 22 yıllık emeğinden sonra bu işe soyunmuştu…

‘Mutlu ruh haliyle, Başkanımız Tunç Soyer’i ziyaret etmenin hazzını duyuyorum!’ diyor.  Eskiler, yani ustalar ve yaşlılar şöyle derlerdi, gazeteciliği anlatmak için;
‘Mürekkep yalayan bu işten ayrılamaz!’

Bu meslekte, yani gazetecilikte; ‘Para pul yok!’, ‘Hakaret Çok!’, ‘Sorun çok!’, ‘Aç geçecek günler önünde!’
Ama ‘Keyfi çok… İnsanların sıkıntıların duyurmak, onların dertlerine çare aramak, yetkililere duyurmak… Sessizlerin sesi olmak…’ İşte ilk aklıma gelenler…

İnsan yerine konmayanların, işçilerin, emekçilerin, kadınların, çocukların, yaşlıların, hastaların kısacası, hem fakirin hem de zenginin 7’den 70’e herkesin derdini dert edinen gerçek habercilerden biri de bu genç kızımız Halide Demir Polatlı ve yakın zamanda sayıları artacak olan ekibi…

Çalakalem yazmayı, aklıma geleni satırlara dökmeyi seviyorum… Bu yüzden de hata yapabiliyorum… Bunun için affola…

*- HAYALİN PEŞİNDE

Halide, ‘Martin Luther King’in ünlü ‘Benim bir hayalim var’ (I have a dream) şeklindeki cümlesi sanırım benim için de geçerli. Medya sektöründe de kadınların karar verici mekanizmalardaki sayısının azlığı hepimizin maalesef malumu.

Kadın gazetecilerin sektörde emek yoğun çalışmasına karşın karşılaştıkları fiziksel olmasa da psikolojik ve ekonomik mobbingleri bizzat ve yoğun yaşamış bir kadın gazeteci olarak, benim hayalim ise liyakat ve yeterliliğime artık kanaat etmişken ve meslek büyüklerimce de sıkça  kendi yolumda ilerleyerek kadın gazetecilerin ağırlıklı olarak çalıştığı bir gazeteyi kurmak, hayata geçirmekti' diyerek önemli bir noktayı belirterek devam ediyor;

‘Gazetecilik bir ekip işi ve de günümüz koşullarında oldukça pahalı. Arkasına herhangi bir kişi ya da kurumun sponsorluğu ya da desteğini almadan kendi öz kaynaklarıyla yola çıkmanın zorlukları ise ortada.  Bu deliliği, riski göze almak ise gerçekten de biraz delilik çokça cesaret gerektiriyordu. ‘

‘Deli ve Cesur Kız!’ Halide, ‘Yola çıkmadan önce Büyükşehir Belediye Başkanımızla kısa bir sohbette kendisine hazırlığımdan bahsetmiş ve manevi desteğini sunmasından kıvanç duymuştum.’ diyor…

Sevgili Halide, ‘Demokrat Gündem’ olarak yaptıkları ziyareti ve Tunç Soyer başkanımızla yaptıkları sohbetin, haber kısımlarını, o kadar güzel dile getirmiş ki, sanki bir almanak hazırlamış…

Kendisinin de belirttiği gibi ‘sabırla’ ve ilaveten  ‘dikkatlice’ okumanızı öneriyorum. Benim de çok ilgimi çekti…
Arada satır aralarında geçen bu çok önemli, kitap olarak yazılacak, görüşmenin konularını ele alacağım…

*- BİLGİ İLE…

Biraz da ‘yazılarını keyifli okuduğum’ hatta ‘Çok şey öğrendiğim’, Demokrat Gündem’in önemli yazarı Prof. İrfan Palalı’nın ziyaret ile ilgili bir anısını ağzından paylaşmak istiyorum.

Ekiple birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i dinlerken, Prof. İrfan Palalı düşüncesini şöyle dile getirmiş; “…duvarları leba leb tablolar ile dolu odada duvarın neresine ‘Bu belediye, tarihimizin ilk belediye teşkilatıdır, amblemi yazılır?’ diye düşünmekteyim. Gerçekten İzmir Belediye teşkilatının 18’inci yüzyılda Memalik-i Osmaniye’de kurulmuş ilk belediye teşkilatı olduğunu hatırlıyorum. İstanbul’dan önce kurulmuş. Sayın Başkana söylüyorum. Gülümsüyor…’
Bakışlarından etrafa zeka ve özgüven dağıtıp, çukur gözlerini kısarak konuşmakta. Sevgi dolu ama yorgun görünüyor…

Sohbet sürüyor. 
Ortam heyecan verici, sohbet kalite ve umut dolu, vakit göz açıp kapanıncaya kadar deyim yerindeyse ‘su gibi geçti…’

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

nine + five =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ