Ne kadar güzel bir başlık..
Kitabın evrimi..
Kitabın doğumundan günümüze kadar ilginç yaşamını anlatan bir konu başlığı.. Bu çarpıcı başlığı Orhan Öcal bulmuş.. Önce size onu anlatmalıyım..
Bu kitabı yazarken, yıllar yılı biriktirdiğim binbir çeşit araştırmayı, makaleyi, kitabı okurken, aklım fikrim çalışmamın en başına koyduğum, ancak yazımını sonraya bıraktığım kitabın tarihi bölümünü nasıl yazacağım konusuna takılı idi.. Yine bir kış günü Çeşme Denizatı İnternet Kafe’de kitabımın ileri bölümlerini saatler boyunca yazarken ara verdim.
İnternet Kafe’nin az gerisindeki Bora Kahvesi’ne gittim. Koyu Galatasaray taraftarı bir heyecanlı gencin çalıştırdığı bu kahvecik, Ilıca yerlilerinin ve balıkçıların toplaştığı beş altı masası olan samimi bir mekandır.
Kahveye yaklaşınca genç arkadaşım Kaan Öcal ile Bebekli Turgut ağabeyin tavla oynadıklarını gördüm, yanlarına yerleştim. Kaan, emekli bir güzel aydın kişi. Turgut ağabey ise Bebek’ten Alaçatı’ya göçmüş bir eski İstanbullu, Gaskonyalı Toma’yı filan biliyor, görmüş geçirmiş, üstelik Paris hayranı..
Tavlayı yarım bıraktılar, sohbete başladık..
Kaan, neler yaptığımı sordu.. Ben de kitap yazmakla meşgul olduğumu söyledim. Ne yazıyorsun, diye sordu. Kitabın tarihçesi üzerine dedim. “Babamın kitabını okudun mu?” diye heyecanla tekrar sorunca, doğal ki hangi kitabı diye meraklandık. Yanıtı beni zıplattı:
“- Babamın “Kitabın Evrimi” ismiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan 1971’de basılmış 310 sayfalık bir kitabı var. O kitabı hemen sana bulabilirim ağabey!..”
Şaştım kaldım.. Kaan’ın babası Orhan Öcal çok değer verdiğim bir dostumdu.. Böyle bir kitabı olduğunu bilmiyordum. Genel Kurmay Kütüphanesi’ni yönetmiş bir emekli Albay olarak, bizim Yeni Asır gazetesinde 1980 sonrasında Arşiv Müdürümüz olarak çalışırdı, aydın, vatansever, ilerici bir insandı, hemen dost olmuştuk. Benim ilk kitaplarım için zarif değerlendirme yazıları yazmıştı.
Halen eşi ile birlikte Karşıyaka’da emekliliğin tadını çıkarıyor, oğlu Kaan ise emekli olduktan sonra Alaçatı’ya yerleşmişti. Bir gün sonra Kaan’ın getirdiği “Kitabın Evrimi” kitabı elimin altındaydı ve hemen fotokopisini çektirdim.
Kitabın Tarihçesi’ni yazarken faydalanacağım ne kadar kaynak kitap varsa, doğal olarak Orhan Öcal’ın kitabı hemen öne geçti.. Konuya girerken, böyle uzman bir kişinin kitabını da kaynak alarak yola devam etmek beni bayağı güçlendirdi.
Bu olaydan şu dersi çıkardım. Bir konu ile ilgi olarak ne kadar zengin bir kitap birikiminiz olursa olsun, yine de ulaşamadığınız nice kitaplar bulunabilir.
Çünkü kitap okyanusu, beynin ve elin ulaşamayacağı kadar sınırsızdır..
Size gerekli kitap ise, okyanusta bir şişedir..
News
