Söylence o ki, İsa Mesih Romalı valinin icazeti ve ‘Nasıra’ yerel meclisi kararı ile çarmıha gerilme ve gerilecek çarmıhı kendisi yapma cezasına çarptırılmış. Ve İsa mesih sırtında ılgın ağacından yapılma çarmıh Golgota Tepesi'ne götürülerek çarmıha gerilmiş. Söylence buna kızan Tanrı'nın, oğlunun ölümüne vesile olan ılgın ağaçlarına çiçek açmama cezası verdiği ile devam ediyor. Neden tanrı cezada Romalı valiyi, Nasıra meclisini muaf tutmuş da o ağzı dili yok ağaca ceza vermiş bilinmez, sual da edilmez, neyse ne….
Değerli okurlarım kendimden bilirim hepimizin hayatında bu tür inanmışlıklar, vazgeçilmez mesnetsiz davranışlar vardır. Söylenceler masallar hikayeler, hatta dinler doğurmuştur. Mesela Hesiodos’un mitolojik dini böyle doğmuş ve uygarlığı etkilemiştir. Değerli dostlar annem bana, ‘Sevdiğin bir şeye nazar değmesin istiyorsan burnunu gör‘ derdi. Ben de hep öyle bir olayda refleks, annemin dediğini yapar, burnumu görürüm.
İnanmak bireyseldir, bireysel olmalıdır. Benim bütün ailem hala kurban kesmenin iyilikler getireceğine inanır oysa ben inanmam. Önemli olan şaşma sapan bir şeye de inansanız, inanışınızı başkasını kabule zorlamamanızdır. Şimdi Bodrum'da bol ılgın ağaçlarının bulunduğu ‘Kargı’ Koyu'nda oturmuş, ılgın ağaçlarının Eylül ayında başlayan çiçek açma serüvenini izliyorum. En uç taze filizler veya yapraklar önce sararıp sonra yavaş yavaş sütlü kahve, bej renge dönüşüp en sonda topur topur oluyor. Tanrı yasağı kaldırdı sanırım.
“Bertolt Breht’in “ ‘Kudüs’te Bir Cuma günü’ kitabı kaynaktır. Sevgiyle kalın.
YORUMLAR