Breht’in ( Berthold Breht) bir romanı vardır.
Adı “Kudüs’te Bir Cuma Günü”; o kitapta İsa Mesihin çarmıha gerildiği gün anlatılır.
Son kararı veren Romalı yüzbaşının ruh hali, marangozhanede gerileceği ılgın ağacından çarmıhı kendi yapışı, o çarmıhı “Golgota Tepesi” ne kendi taşımasını, arkasından gelen ölüm kararını veren Meclis üyelerinin ikircikli konuşmaları vesaire vesaire tartışılır. Katiller İsimleri ile, cisimleri ile tariflenir.
Netice İsa Mesih çarmıha çakılır.
Değerli okurlar, bütün bunları biliyoruz.
Her şey Günışığında artık.
Ama bir başka tanrılaşmış, yaratıcı olmuş 33 şair, yazar, aydınlık canın Sivas’ta yakılmasına, kimler karar verdi. Onları Madımak Otelinde kimler yaktı bilmiyoruz.
Olayla ilgili her şey afaki. Fakat ben inanıyorum, bir gün öğreneceğiz;
“Sivas’ta Bir Cuma Günü” nü kim düşündü, kim planladı, kim uyguladı, kurtarılmalarını kimler önledi öğreneceğiz. Benim aklımda o sırada Temel Karamollaoğlu’nun Sivas’ta seçilmiş Belediye Başkanı olduğu kalmış. Misal.
Ama iyi biliyorum ki birgün Breht gibi biri, misal Bahri, örnek Basri olsun, çıkacak Sivas’ta bir Cuma Günü katliamını yazacak; yani gerçekler huyunu değiştirmeyecek her şey su yüzüne, ortaya çıkacaktır. Değerli okurlar, sayın, sevgili dostlar, bence Anadolu halkının Kollektif Bilinci 33 can’ı yaktı. Onlar insanüstü, yaratmayı bilen, üreten insanlardı. Evrimde Anadolu’nun Kollektif Bilincinin çok üstüne çıkmış, gerçek ‘insan’ olmuşlardı.
Işıklarda olduklarını, diğer karanlıklarca katledilen masum tanrılar gibi ateşin hafızasında, toprağın bilinçaltında hep olacaklar, inanıyorum.
Gerçekler er yada geç su yüzüne çıkacaktır vesselam.
YORUMLAR