Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. İrfan Palalı

NERUDA'NIN DEDİĞİ GİBİ: 'BAHARIN GELİŞİNİ ENGELLEYEMEZSİNİZ!'

'Bugün hiçbir şey düşünmüyorum, düşünmeyeceğim' diyerek yürüyüşe çıktım. Dört günden beri gri, hareketsiz bir gök altında devamlı yağmur yağdı durdu, tekrar yağdı tekrar durdu. Tekrar yağdı. Bu haftayı yapış yapış bitireceğimiz aşikar . Herneyse bugün bir şey düşünmemeye kararlıyım. Bakalım becerebilir miyim? Ne bu kardeşim, her gün düşün,  her gün yine düşün. Her günü endişe ile geçir. İncelmiş bulutların gerisinden, tül perdeden yayılır gibi gelen güneş ışınları doğaya sıcaklık boca ediyor. Kuşlar kelebekler, tüm börtü böcek orkestra olmuş, güneşin çıkışına tezahürat yapmakta. Bu güzel hava insanı arpayı fazla kaçıran sıpaya çevirir , zıp zıp zıplatır vallahi. 

Yürüyorum. Eve vardım. Yine aklımda elli türlü fikir uçuşuyor. Düşünmemek mümkün mü, bak yine düşünüyorum işte. 
'Bu savaşta, parti kapatma savaşlarında yaptığı bu ayak oyununda karanlık taraf kaybetti; bu savaşı aydınlık taraf kazandı' diyorum içimden. 
Bence HDP kapatılmayacak, kapatılsa da, kapatılmasa da aydınlık taraf karlı çıkacak. Kapatılırsa AK Parti göz diktiği HDP oylarını alamayacak, kapatılmasa oyları daha da düşecek. Çünkü tosuncuklar bu girişimin bir ayak oyunu olduğuna iyice kanaat getirecek. Benim öngörüm. Karanlık taraf büyük yanlış içinde diyorum. Öngörüm çıkar mı, çıkmaz mı, hep beraber göreceğiz. Penceremden puslu aydınlığı izleyip Mustafa Balbay’ın bu günkü şiir gibi makalesini okuyorum. Kendimi demin dediğim, arpayı fazla kaçırmış sıpa gibi coşkulu hissetmekteyim. Gerçekten üstat,  şiir gibi bir makale döktürmüş bugün Cumhuriyet’te . Neruda’nın bir deyişini yazmış, bana da hatırlatıyor; “Bütün çiçekleri koparsanız da baharın gelişini engelleyemezsiniz”.
İçim umut doluyor. 
Seyrettiğim kıyıda bir de ne görsem, kıyıdadaki yeşil otlar sapsarı çiçeklerini açmış bile. Ne zaman duydular  “Sultan Nevruz”u, ne zaman karşılamaya hazırladılar demet demet çiçekleri bilmek zor. Evet, diyor beynim, yine politika üretiyor. Engellemiyorum zihnimin ürettiklerini. 'Yaşamın tümü politika' diyerek teselli buluyorum bu engelleyemediğim düşüncelere karşı. Kapıp koyveriyorum. Şey diyorum. Karanlık taraf kaybedince baş aktörler ne olacak, hepsinin de Kadir Topbaş Burhan Kuzu gibi Covid’e yakalanacak halleri yok ya! Bence büyük ortak toz olur, küçük ortakcık da kendisine sevdiğinin kollarında teselli arar, örgütlendik, geldik, geliyoruz diye popülist ikbal bekleyen, CHP yi bölen platformlar, vesaire de başka bir puslu hava bekler. Bügünkü makalemi ve yorumumu yazmaya başlıyorum.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

sixteen + seventeen =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ