DOLAR 32,3540 0.02%
EURO 34,8596 0.09%
ALTIN 2.403,590,44
BITCOIN 20766081,31%
İzmir
19°

AÇIK

üst menü altı

SAĞLIK’TA PERFORMANS SİSTEMİNİN FİŞİ ÇEKİLDİ…

ABONE OL
14 Ağustos 2022 18:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün yayımladığı tweet ile “bitkisel hayatta olan performans sisteminin fişi çekildi”  dedi.  Böylece Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının “verimlilik/kârlılık” adına döner sermaye/performans sistemi ile kamu hastanelerini birer ticari işletmeye dönüştüren politikasının fişinin çekilerek iflas ettiğini de itiraf etmiş oldu.

Türkiye’de 1980’lerin başından itibaren sağlık politikalarının ana gündemi olan sağlık reformu süreci, 2002 yılından sonra Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti’nin iktidara gelmesiyle birlikte yürürlüğe konulan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yeni bir döneme girmiş oldu. Bu programın ana unsurlarından biri de kamu sağlık kurumlarında hayata geçirilen performansa dayalı ek ödeme sistemi idi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı kamu hastanelerinin yapısını değiştirmeyi, onları “idari ve mali özerkliğe sahip sağlık işletmeleri” biçimde yapılandırarak rekabete açık hale getirmeyi amaçlamaktaydı.

Kamu Hastanelerinin esas olarak kâr elde etmeye yönelik işletmeler olarak yapılandırılması hedeflendi.

Bu hedef; kamu sektörünün esneklik, verimlilik, maliyet etkinlik, kârlılık gibi kavramlar üzerinden neoliberal politikalara uygun bir şekilde yeniden yapılandırılması sürecinin sağlık alanına ait kısmıydı. Hastanelerde gelirin artırılması çabası içinde tüm sağlık çalışanlarının hasta döngüsünü artırmaya odaklanması istendi. Hekimlerin muayene için ayırdıkları süre kısalırken tetkik sayısı arttı, hastanede yatış süreleri kısaldı. Tetkik ve tedavi süreçlerinde, tıbbi gerekliliklerden çok performans ölçütlerinin karşılanması öne çıktı. Tüm bunların bir sonucu olarak da sağlık hizmetlerinde nitelik giderek düştü.

2004 yılında ilk ayak sesi duyulan tam olarak ta 2011 yılında uygulamaya giren performans sistemi eleştirilirken önce sağlıkta “verimlilik/kârlılık” adına ticari anlayışın hâkim kılınacağı, eğitim, araştırma, kamu sağlığı gibi önceliklerin geri plana düşeceği; verimlilik söylemleri ile çalışan hakları baskılanmaya çalışılırken de yüksek ücret alan idari kadroların sayısının artacağı, bunun da ek bir maliyet getireceği belirtilmişti.

Sayıştay Denetim Raporu; döner sermaye ile kamu hastaneleri döndürülemez.

T.C. Sayıştay Başkanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Döner Sermaye İşletmeleri 2015 Yılı Düzenlilik Denetim Raporunda:

Sağlık hizmetinin kamu hizmeti olarak sunumuna son verilerek Sağlık Bakanlığı hastanelerini döner sermaye işletmesine dönüştüren uygulamanın hüsranla sonuçlandığı ifade edilmiştir. Raporda özetle “sağlık tesislerinin mali gücünün yetersizliği, çok ciddi bir borç yükü altında ve kısa vadeli borçlarını karşılayamaz durumda olduğu “tespiti ile de kamu sağlık işletmeleri politikasının iflas ettiğinin ortaya çıktığı yazılmıştı.

Yıllardır sağlıkta dönüşüm programı konusunda söylenen eleştirileri dinlemeyenlerin, Sayıştay denetim raporundaki tespitleri görmezden gelenlerin şimdi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın attığı bu tweet ile Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının uyguladığı performansa bağlı sağlık sisteminin bitkisel hayatta olduğu ve fişinin çekildiği yani aslında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sağlıkta dönüşüm programının öldüğü itirafı karşında ne diyecekleri doğrusu merak konusudur.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının sağlık alanında oluşturduğu tahribat hem sağlık çalışanları hem de halk tarafından giderek daha yoğun olarak hissedilmektedir. Bu tahribata son verilmesi ve sağlıkta piyasacı yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz.

Sağlık hizmeti niteliği gereği kâr veya verimlilik beklentisi ile kurgulanamaz. Sağlık hizmetlerinin etkin sunumu toplumsal gelişmenin en temel öğelerinden birisini oluşturur. Hizmet sunumunda etkinliğin sağlanmasında öncelik sağlık hizmetlerinin niteliğinin artırılmasındadır; niceliğin arttırılması ancak bunu garanti ettikten sonra söz konusu olabilir. Bu bağlamda da devletin kamusal niteliği olan bu hizmetleri desteklemesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sağlıkta eşitsizlikler artarken, tıbbi hizmetlere erişimin yurttaşların büyük bir çoğunluğu için giderek daha da zorlaşacağı bir sürece doğru hızla ilerlenmektedir.  

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP