Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. İrfan Palalı

Server Tanilli'nin anısına…. Düşünmek zor zanaat…

Bugün yazmayacaktım, düşünecektim; düşünmek zor şey, kendimi zorlayacaktım. Ama Cumhuriyet Gazetesi'nde okuduğum ve daha sonra Saatli Maarif Takvimi'nde teyid edilen haberi okuyunca, bu haber nitelikli anı, beklemez diye düşünmeyi bırakıp yazmaya karar verdim. Ancak şimdi de düşünüp hatırlamam gerekti; Server Tanilli’ nin Uygarlık Tarihi kitabını okumamı bana kim önerdi diye. Anımsamıyorum. Anımsamam gerek. Beni bu kadar etkileyen, bildiklerimi yerine oturtan bu kitap benim beynime kim tarafından sokuldu? Rahmetli Nurcan Özdamar da, rahmetsiz Mehmet Eti de olabilir. Belki de daha eski hocam Altan Kayan idi. Her neyse tam anımsamıyorum. Şimdi anımsıyorum. Kamuran Kumral olabilir. Evet evet, odur.

Gelelim Server Tanilli’ye, 9 yıl önce bence insanlık küçük çapta bir Tanrı adayını kaybetti. Zaten 25 yıldır uğradığı karanlık bir suikast ile kötürüm kalmıştı. Ayakları yürümüyor, tekerlekli sandalyede yaşıyordu. Sanıyorum hukuk adamıydı. Akademisyendi. Ben biyolojik ve sosyal evrimi onun “Uygarlıl Tarihi” kitabıyla içime sindirmişimdir. Kafamdaki çok surunun cevabını Server Tanilli’den o kitapla öğrendim. Düşünmek ne zaman başladı? Dil nasıl oluştu, insan önce ayağamı kalktı yoksa kalkmadan önce düşünüyor muydu gibi. Her neyse 9 yıl önce buğün onu kaybetmişiz…  Işıklarda olması lazım. O, ışıklarda olmayacak da kim olacak?

Kitaptan içtiğim ilk bilgi, 'düşün' diyordu. 'Sen düşünmen gereken hayvansın' diyordu. Etkilendiğim yazılardan biri de konuşmanın evrimiydi. Şey diyordu Tanilli; “Dil insanın yaşadıkları anda çıkardığı seslerle şekillenmiştir. Birinin ayağına düşen taş farklı kabilelerde farklı sesler yaratabilir. Velhasıl kelam etkilendiğim büyük bir düşünürdür, ismini hiç unutmam sanırım. Düşünmek tüm canlılara has bir özellik. Ama az ama çok. Bazısında yaşama refleksi kadarken bazısında yaratıcılığa kadar ulaşmakta. Ben düşünmeyi geç elde ettim. Hayıflanıp durur, kendime çemkirirdim. Ne zamanki çoğunluğun benim gibi olduğunu gördüm, rahatladım. Düşünmek zor zanaat; ama 'uygarlık' için de bir o kadar hayati. Şimdilerde kendime hep durup durup düşün demekteyim.
 

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

two × three =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ