İlk insan, soğumuş lav kayaların üstünden çevresine bakınca kendisine göre iki şey gördü. Gökyüzü ve yeryüzü.
O sırada yeryüzünü önemsemeden gökyüzüne baktı. Ve gökyüzünden ölesiye korktu. Uçsuz bucaksız yeryüzünde yapayalnızım. Gök gürlüyor, şimşekler çakıyor, yıldırımlar düşüyor, kendisinden çok güçlü canlılar parçalıyordu.
Artık asırlar süren bir inanışla gök yüzüne saygı duyacak, onlara kurbanlar kesecek, ona tapacaktı. Böylece mavi gök binyıllar boyu ona bağırarak, parmak sallayarak tanrılığını sürdürecekti. Ta ki ateş keşfedilene, gücü görülene kadar gökyüzü tanrılık tahtında keyfini sürecekti.
İşte insanoğlunun tanrı yaratma serüveni böyle, korkuyla başladı. Ve korku ile devam etmekte. İnsanlık halen bilinç altında kendini hoş gören, parmak sallamayan, tehdit etmeyen bir tanrı arayışını sürdürmekte.
YORUMLAR